Doğum da Bir Ölümdür


Her doğum bir ölümdür aslında, doğumla anne karnındaki hayat sonlanır çünkü. Her uyku ayrı bir ölmektir, saatlerce bedenine hakim olamadığın için..

Güneşin her batışı bir ölümdür gündüz için. Güneşin her doğuşu da gece için bir ölümdür. 
Güvercinler ölür, serçeler ölür, aslanlar ölür, evet kelebekler de ölür. Üstüne üstlük çiçekler de ölür. En önemlisi anneler de ölür peygamberler gibi. Ancak ölmeyen tek şey vardır bu kainatta. O da ta kendisi: ölüm…

Anne karnından ölerek doğdumuz gibi karna benzeyen şu dünyadan da ölerek yeni bir hayata doğacağız şüphesiz. Ölerek kavuşacağız annelerimize, sevdiklerimize. Orada da hoşgeldinlerle karşılayacaklar bizi.

Söylesene sevgili sen ölmüşsün, ben ölmüşüm önemli mi, peygamberler ölüyorken, bebekler ölüyorken…

Rabbimiz ölüme bir nimet olarak bakabilmeyi, ölümle ancak bu kirlenmiş dünyadan terhis olabileceğimizi anlayabilmeyi, her sonbaharın ölümden haber verdiği gibi her ilkbaharın da yeniden bir dirilişin habercisi olduğunu akıl gözüyle görebilmeyi, ölümle sonsuz yurtlar yurdu olan Cennet-i âlaya kavuşabilmeyi bizlere, sevdiklerimize ve geçmişlerimize nasip etsin…

Alper Yasin BOĞATEKİN

Categories: Denemelerim | Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , | Yorum bırakın

Yazı dolaşımı

Yorum bırakın